16 Kasım 2010 Salı

UZAKTAN NASILSA YAKINDAN DA ÖYLE OLAN, SAÇLARINI OKŞAYABİLECEĞİM BİR KADIN...

söyle bana dostum nedir senin derdin? yok  hayır dinlemeyi özledim o yüzden soruyorum.

kadınlar... aşk... hislerim ve kalbim... param parça, yaklaşık üç beş kuruş kadar...

aşık olmak istiyorum, ve yeniden... bidaha... ama kalbimde ne kaldı geriye. yeni gelen sormayacakmı? bana ne bıraktın diye? o değilde ben sormayacağım.. neden biliyormusun okuyucu; çünkü ben bencil şerefsizin önde gideniyim... o kadar bencilim ki, karşımdakinin eski sevgilileriyle neler yaptığı falan beni hiç mi hiç ilgilendirmez. ben günüme bakarım bu bir. ikincisi kadınımın geçmişi her ne idiyse, ben daha güzelini yaşatacağımdan hiçte sikimde olmaz. o kadar bencilim ki, geçmişte yaptıklarının aynısını bana yapsa çocuklar gibi dünyalar benim olur. o kadar bencilim işte. çocuklar gibi bencilim. ama benim bencilliğim öyle herkezinkine benzemez. saf ve masumdur. beyaz bir gül gibidir.... yaprakları yerlere, sokağa dökülmüş bembeyaz bir gül gibi... ve öyle de hüzünlüdür...

sevilmek istiyorum... bunu çok bencilce istiyorum... çocuklar gibi... karşılığında da aşık olmak istiyorum... gene çocuklar gibi...

birisi "ben senin ilkin değilim" diye trip atmıştı.
bir diğeri "sen bencilsin" dedi.
bir diğeri gerçektende kendi bencildi.. ama ben onu öyle kabullenebildim... bir yere kadar.
bir diğeri.... hımmm ona birşey bulamadım.. ilginç. ama o da beni yüz üstü bıraktı...
bir diğeri... aşık olamadım...
bir diğeri... yüz üstü bıraktım... ayıp ettim... üzgünüm...
bir diğeri... mazoşistti...
bir diğeri...

neler verdim?

kalbimi verdim. aklımı. gururumu. ideallerimi.

neler yaptım?

birisinin çok feci ağzına sıçtım.
birisine tüm iyi niyetimle, iyi olması için üsteledim, üzerine gittim...
birine, davranmam gerektiği kadar iyi davranamadım... üzgünüm... ama şu an çok mutlu gözüküyor. umarım da öyledir.
bir diğerini sömürdüm. ama çokta sikinde değildi sanırım.

ben gel gitleri çok olan bir adamım. ama inanıyorum ki, konuşmalarımda bu sadece... yaptıklarım genellikle dengeli ve düzgün şeylerdir. bu seneki saçmalamalarım hariç yaptığım yanlış birşey olduğunu zannetmiyorum.

insanların bloglarını okuyorum... çok tatlı ve şeker blogları olanlar var. okurken gülümsüyorum. acaba benimkini okumak nasıl bir duygu? bilmemki. ben iç dünyam ile hesaplaşmamı yazıyorum.. çok karanlık ve derin bir konuyu ele aldım... zor bu konu. çünkü hemen deli yapıştırması yenilebilir... çıplak yazıyorum. yok yok üstün giyinik tabi ama ruhumu soydum... ve evet utanıyorum yazarken. hani bazılarınızın var ya bir defteri... kimseye okutmadığınız. onun gibi. ama açtım ben ruhumu. içim dışım birdir, saklayacak birşeyim yok. pislik yok ruhumda. ayrıca cesur bir adamımdırda... yaparım, ederim. ne gözle bakarlar diye çok düşünmem. anlayan anlar zaten beni. anlamayan da eksiktir. bir gün anlayacaktır zaten, burda dokuzuncu dereceden integralli astro fizik denklemi yazmıyorum ki. sadece senin benim yaşadıklarımız yada yaşayabileceklerimiz... yaşamamış olana zaten lafımç eksik olan o çünkü. sen ben zaten konuyu kapatmışız çoktan. diğeriyle seni aynı yere koymam. o çocuk, sen olgunsun. biz tartışıyoruz, senin aklında... zeminimiz çok güzel. çünkü senin içinde.

ha evet bunu bende okuyacağım. ve okuduğum halim şimdikine göre olgun olacak. daha iyi yada kötü değil. sadece daha olgun... daha çok yaşamış...

birde cevap almamışlık çok koyuyor... herkez benim gibi değilmi... yaptıklarımızın meyvalarını görmek istiyoruz... iyi yada kötü. görmek istiyoruz sadece.

işte o yüzden hayat verebilecek yaratıklar değiliz. ağaç gibi tohumunu salıp büyüdümü diye kontrol etmemek bize ters. biz hayatı yaşamak için varız. ve sonraki nesillerle KENDİ hayatımızı sürdürmek için... yeni yaşamlar yaratmak için değil. o yüzden annemiz babamız bize baskı kuruyor. o yüzden çocuklarımıza baskı kuracağız. bizim gibi olsunlar diye. ki kendi mastrübasyonumuzu yapalım; KENDİ hayatımızı devam ettirelim.

ve sonra sen gel bana "bencilsin" de... evet bencilim... ama kim kadar? zararlı seviyedemi? ayrıca sorarım sana sen bencil bir anne babanın çocuğu değilmisin? onların değerleri ile büyümedinmi? yani neden müslümansın da bir başka dine meshup değilsin mesela? devlet te böyle... bitek bizimkisi değil. hepsi böyle... KENDİ ırklarını, yaşam stillerini sürdürmek istiyorlar. nesilden nesile aktarmak istiyorlar. dinlerini falan.

ben ise kedi sevmek istiyorum. minik yavru kedileri. bugün buldum bi kaç tane. çok tatlılardı. aldım kucağıma sevdim. oh ne mutluyum şimdi. aynı onları sevdiğim gibi kendisini sevebileceğim bir kadın istiyorum. KENDİ İSTEDİKLERİMİ ÜZERİNE YAPIŞTIRMAK İÇİN BİR KADIN İSTEMİYORUM... UZAKTAN NASILSA YAKINDAN DA ÖYLE OLAN, SAÇLARINI OKŞAYABİLECEĞİM BİR KADIN...

ve gene herzamanki gibi çok şey istiyorum...
çok şey...


işte bu benim minik kalbimi eziyor. ÇOK ŞEY istediğimin farkında olmak... üzülüyorum, eziliyorum... tatsız bir acı bırakıyor dilimde. ne konuşmak, ne dinlemek istiyorum... bir sevdiğimin kucağında önce ağlamak, sonra biraz kendime gelip kaldığım yerden hayata devam etmek...

ne bileyim... çok defa aşık oldum... herhangi birinin şimdiye dek sürmesini isterdim. hiç bitmemesini.
şimdi bi daha nasıl aşık olurum? ulan her seferinde de bunu söyleyip aşık oluyorum ama neyse... nerde kalmıştım; ha nasıl aşık olurum şimdi? ne kaldı geriye? benden ve sizden? yemin billah çocuğum olsun onu öyle bir sevicem ki.... aşık olduğum kadın onu kıskanacak... çocuk alışır çünkü sana... arkasını dönüp gitmez.. gidemez... annesisindir, babasısındır onun... aile çok başkadır... aile kavramı benim için çok önemlidir. severim ailemi. kavga da ederim. ama vazgeçmem onlardan hiç. onlarda benden.

neyse canım sıkkın, ruhum dap dar.. gidip biraz wow oyniym. kafamı dağıtayım...

bide balta satınaldık arabaya koymak için. ulan çok komiğiz be. balta lan.. bide elektrikli testere alıcaz eve... daha doğrusu bu gidişle alıcaz; öyle gözüküyo. ama korkma. bi gün misafirim olursan birşey olmaz. öyle korkunç insanlar değiliz... sadece bundan keyif alıyoruz... bizimkiler espirili matrak şeyler.. korkma korkma XD

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder