30 Ağustos 2011 Salı

Kadın Erkek kavgası; objektifçe

o kadar çok kez savundum ki onu.
siz onu tanımıyorsunuz diyordum
bana her seferinde biri geldiğinde bunu söyledim.
ki haklılar yani. yanlışımı gözüme sokmakta haklılar.
ilk başta atar gider yaptım dediklerine.
çok ciddi düşünüyorum. seviyorum dedim. tanımıyorsunuz, ciddi düşünüyorum dedim.

ZzzzzzzZZzzzz

son bir şansı hakediyor.
sordular "bittimi artık" diye.
şimdi ona geri dönsem, ve tekrar biri bana birşey yazsa, git sil onu diyecek. gene trip atacak bana.
bana dediki "birinin sana asılıp asılmadığını nerden bilicem"
ben birine asılacak bir adam mıyım ki?

ZzzzzzZzzzzZZZzzzz

benim arkadaşlarım; sevgilim olmadığında, kötü bir durumdayken ben hep yanımdaydılar. bu insanlar işte bana mesaj atanlar. evet bende anlatıyorum dertlerimi, onlarda "sen bunu hakedecek birisi değilsin" diyorlar tabiki.

ZZzzzZzzZZzzzzz

kalbini kırdığım insanların kabini alacağım şimdi. onun yüzünden kalbini kırdıklarımın... ama o bilmiyor onun için onların kalbini kırdığımı ve bunun anlamını.

ZZzzzZzZZz

ve bence onun psikolojik yardım alması lazım. evet benimde problemlerim var, ama onunki aşırı düzeyde.

ZZzzZzzZZZ

o davranışlarıyla düşünecek birşey olmadığını belirtiyor zaten. bana yıllardır yaşamadığım kadar bir acı yaşattı. dedim "bu yaptığının bende yıllarca etkisi olacak" diye. halbuki benim ona güvenmemem gerekiyor, oysa o tutmuş bana güvenmediğini söylüyor.


OoooOOooOOooOO  (seni gidi pis kız :)


eskisi gibi olacağını sende iyi biliyorsun. çünkü sen busun. değişmezsin. ben senin değişmeyeceğini biliyorum. evet hep kötü değilsin ama bazı yaptıkların beni soğutuyor hayattan.

1. benim arkadaşlarım varlar ve orada kalacaklar. bunu değiştiremezsin. bana destek olmaya devam edecekler herzaman. sen aksini istesende.

ben şu anda sinirliyim anlamıyormusun? hala gülüyorsun birde... gözüm dönmüş şekilde. anlayamıyorsun sen herhalde. senin yüzünden duvarları yumrukluyorum.

senin ağzını yüzünü kırarım. düşüneceksin bunları. düşünemeyecek biriysen işim yok seninle. neden bağırıyorum bir düşün bakalım.

29 Ağustos 2011 Pazartesi

FUFUUFUFUFUFUUFUFUFUFUFUF

onca süreden sonra ilk defa, birisine karşı birşeyler hissedip, birşeyler yaşamak istedim. kızgınım biraz, sitemliyim şu an. herneyse;
öncelikle hissettiğim şey şu; dokunabileceğim biri, uygunmudurki? benim için? dokunmanın kıymetini ben ne hale getirdim?

herşey bir tarafa, zaten bir test süreci içerisindeyim 2010dan beri. şimdi ise; yani bu gün şunu sorguladım;

sevdiğim kadın, uzaklarda, çok uzaklarda yaşıyor. korkuları var mış...

hemen bi konuya atlıyorum; klasiklerimdendir. ama bilen bilir biyere bağliycam şimdi.
şimdi; bir ilişkide neyden korkarız, vo o ilişki neyin üzerine kuruludur?
GÜVEN VE İNANÇ...

nedir inanç? şöyleki; sevgilim dediğin kişinin, senin değer yargılarınla belirlenmiş sınırlar içerisinde davranacağına olan inancındır. bunu o yaratmış olabilir, yada sen ona bu anlamı yüklemişsindir. neyse işte anladın sen. inanç ne demek biliyorsun;

güven ise; sevgilinin, sende yaratacağı bir olgudur.

dönüm hemen konuya;
benim hatun inancını sorguluyor.. sorgulamak güzel birşey. ama ben de şunu düşünüyorum; inanç sorgulanacak birşeymi? ya inanırsın, yada inanmazsın. işte budur inanç. bu kadar çiğ...

sevmekte öyle, ya seversin, ya sevmezsin. bilirsin, arası yok.

uzun süreden sonra ilk defa bu gün bi mutsuzluk, huzursuzluk kapladı. sevgilim sorgulattı bana; acaba yürütebilirmiyiz diye... inançsızlığı bana da bulaştı... halbuki ben ne de güzel inanıyordum, o inancını kaybettiğini söyleyene kadar...

neyse işte. bu da böye bi yazı. revize ederim umarım. çok içtim şimdi de. mutsuzum bodrumda olmaktan. henüz MY OWN SPECIAL PLACE adını verdiğim bir yerim yok. onu siktret, bilgisayarım bile yok amk...

neyse öptüm herkesi. mcx