Tanrı radikal kararlar verir mi?
Söyle düşünüyorum ki; evren ve insan var olmadan önce bize dair hiç Bir şey yoktu. Varoluşumuz başlı başına radikal bir karar sonucudur. Ayrıca dinlerde betimlenen cennet ve cehennem kavramları, ödüllendirme ve cezalandırma yönünden incelenecek olursa; sonsuz mutluluk ya da sonsuz azap olarak tanımlanmışlardır. Ödülün ya da azabın sonsuz seviyesinde olması ve sistemin bu şekilde kurulmuş olması radikal bir karar neticesinde oluşturulmamış mıdır?
Tanrının iyi niyetli
olduğunu düşünüyoruz değil mi? Peki bu kadar naif miyiz biz insanoğlu olarak?
Bence kendimizi kandırmayı seviyoruz... Aşk gibi tanrıyı sevmek. İyi ya da kotu
diye bir isim altına almaya çalışmıyorum konuyu. Sadece, aşk körü körüne
bağlanmaktır ve bezende hiç düşünmeden hareket etmektir. Karşılıklı ise ne
mutlu bu çifte. Ama tek taraflı ise sunu garanti edebilirim ki işler sonunda âşık
olan tarafın aleyhine sonuçlanacaktır. Çünkü aşk çok naif duygulardan alır
gücünü. Bu naif duyguları yaşayamayan birisi, nasıl olurda kendi çıkarlarından
ziyade karşısındakinin çıkarlarını ön plana koymayı becerebilir?
Biz tanrıya aşkla
bakıyoruz. Anladığımız anlayabildiğimiz kadarını yasamaya ve yasatmaya, bazen
diğer insanlara baskılamaya, yer yer hoşgörü ile yer yer katlederek aşkımızı
yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz.
Biz tanrıya aşığız!!! O
sebepten belki holiganlığımız.
Peki, tanrı bize âşık mı?
Umursuyor mu? Mesela biz tanrının bir yansımasıysak tanrı narsist mi? Yoksa tanrı
algılayamayacağımız derecede bir varlık ve hislerimize karşılık veriyor da biz
mi anlamıyoruz. Kaldiki karşılık veriyor ise bunu neden yapıyor? Bunuda
sorgulamak lazım. Eğer aşkımız karşılıklıysa, bu demektir ki ask insanoğlunun hissedebileceği,
ulaşabileceği en yüksek en kutsal histir. Ama suda çok ilginçtirki gençlerin
ask yaşaması, tanrının huzurunda yapılmadıkça günah, isin içine tanrıyı sokunca
mubah. Bize anlatılan tanrı, birbirimize âşık olmamızı kabul etmiyor. Sevişecek
isek onun izni altında, onun istediği şekilde yapmamızı istiyor. Neden?
Mesela 3kisinin ayni anda birbirine âşık olmasına ne der tanrı? 3 biseksüelin... Tanrı’dan ote, muridleri ne dusunuyor bu konuda? Linc ederler adami.
Tanri koskoca evrendeki
kum tanesi bile olmayan 3 kucuk insanın birbirine asik olmasina karisiyor
olamaz. askimiz karsilikliysa tanri birden cok insana asik demektir ve birden
cok insana asik olmak ayip bir şey degildir. Tanrinin cinsiyeti yok denir,
orasi değil de beni ilgilendiren, sonucta her ne ise tanri, erkek ve kadina
ayri ayri asik olmalj. Demek ki insanlarda erkek ve kadina ayni anda asik
olabilir.
Diyeceksin belki, neden
tanri ile kiyasliyorsun bizi. İnsan anne babasindan ogrenir konusmayi yurumeyi.
Bu sebepten bende fikir yurutuyorum tanriyi anlamak icin. Gercegi
arayisim hem bilimsel hem felsefi konularda sure gelmistir. Kendimi bildim
bileli her şeyi sorarim. Zor sorular sormaktan cekinmemisimdir hic.
"baba, televizyona neden televizyon adini vermisiz?" Hatirladigim en eski sorum bu. Tam olarak anlatamamışım ama asil demek istedigimi yillar sonra anliyorum. "televizyonun adinin televizyon olmasi cok sacma, halbuki hgfwt da olabilirdi." Sordugum sorunun cevabında biliyorum simdi. Cunku dil, lisan ne ise yarar bunu ogrendim. Dil iletisim icin kullanilan bir aractir. Onemli olan televizyonun adi degil, bu kelimenin soylendigi kiside uyandirdigi anlamdir. Anlama giden aractir yani lisan.
ask, yasamamis biri icin
var oldugu bilinen ama neoldugu bilinmeyen bir kelimedir. Yasayana kadar da
bilemeyecektir. Hic avakado yememis birinin avakadonun tadini bilemeyecegi
gibi.
Tanri kelimesi ise başli
başına bir fiyaskodur. Her kafadan ayri bir ses cikar "tanri"
kelimesinin altini doldurmak icin. Ne bilim tasvir edebilir tanriyi, ne din âlimleri.
O yuzden aslinda tanri kelimesinin serostrantris kelimesinden cok bir farki
yoktur. Hicbirimiz gormemisizdir, hicbirimiz tatmamışızdır. Sadece derin bir
kabullenisten ibarettir tanri algimiz. Körü körüne bir kabulleniş. Belki de
kokeninde oldukten sonra yok olmayacagimizi kendi kendimize yalan
soyleyisimizdir. Nasil desem, elle tutulur, gozle gorulur olmayan, birileri
soyledi, birileri yazdi diye dayatilan dusuncelerdir tanri. Icinden, kalbinden
gectigi gibi yaşayamayacağın bir şeydir yani. Beraberinde de, kalbinden gecen
bircok seyi yapmana yasak koyan ozgurlugunu, aşkını, cinsel tercihlerini,
hayata bakisini kisitlayan birseydir...
Aslinda bu degildir
tanri. Tanrinin tanımını, kitaplara, alimlere bakarak aramasan, bu
dusuncelerden kafani kurtarabilsen... sadece kalbini dinlersen tanriyi
bulabilirsin. Ihtiyacin olan hersey, dogru, yanlis, iyi, kotu bunlarin hepsi kalbinde
mevcut insanin. Oraya bakabilmeyi ogrenmek gerekiyor. Dusunmek gerekiyor...
tanri sana beyin vermis. Saksi gibi dursun diye degil. Koyun gibi yasa diye
degil.
Aslinda, bu dunya bir
test ise; dinlerin dunyaya gelmesi, insanlarin aklini celebilmesi ve cesitli
kotulukleri tanri adina yapilabilmesi dusuncesi tam da seytandan cikacak bir
fikre benziyor. Cunku oturup biraz dusununce insan tanriyla olan iliskisini
kurabilecek herseyi kendisinde bulabiliyor. Bu donanimla gelmisiz zaten
dunyaya. Dinler seytan isidir...
Dunya düz diyenlere,
Dunya yuvarlak diyorum. Dinleri tanri gonderdi diyenlere de dinler seytanin isi
diyorum. Linc etmeyin beni... linc ederseniz, birak etmeyi, isterseniz bile
beni haklı çıkarırsınız.
Ask guzeldir. Ask
hatalar yapabilir ama ask asla kotu niyetli degildir. Vazo ile oynamak isteyen
cocugun yanlislikla vazoyu dusurmesi ve sonra pisman olduğu icin doktugu
gozyaslari kadar saftir ask.
Sevmeyi ogrenmemiz lazim
daha insanoglu olarak. Insan olamamışız daha, henuz ancak insan oglu
olabilmisiz. Dusuncelerimiz evrensel, birlikteliklerimiz evrensel degil
daha. Ozgurlugu, esit olmayi, kardesce yaşamayı ogrenememisiz.
Emekliyoruz. Her tarafimiz hala yara bere icerisinde. Soyle bir hepberaber
dustugumuz yerden kalkip bir elimizi yuzumuzu, gezegenimizi bi yikasak. Buradan
baslayabiliriz belki insan olmaya giden yola.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder